İstanbul Barosu Baro Dergisi Eylül Ekim Sayısı

351 Yargıtay Kararları 21. Davanın geri alınması için “davayı takipten sarfınazar etmek”, “da- vayı takipten vazgeçmek”, “davanın atiye bırakılması” gibi adlarda kul- lanılmakta ise de, davayı takipten vazgeçmek, davadan feragat ve davayı takipsiz bırakmak ile karıştırıldığından buna “davayı geri alma” denilmesi daha doğru olur (Yılmaz,E.:Hukuk Muhakemeleri Kanunu Şerhi, Değişti- rilmiş 2. Baskı, Ankara 2013, s.830-831). 22. Davayı geri almak, davadan feragatten tamamen farklıdır. 23. Feragat, 6100 sayılı Kanunun 307. maddesinde, davacının talep sonucundan kısmen veya tamamen vazgeçmesi olarak tanımlanmış; 310. maddesinde ise, hükmün kesinleşmesinden önceki herhangi bir aşamada davadan feragat edilebileceği açıklanmıştır. Hiç kimse kendi lehine olan bir davayı açmaya zorlanamayacağı gibi, davacı da açmış olduğu bir da- vayı sonuna kadar takip etmeye zorlanamaz. Usul hukukumuzda kural olarak hüküm kesinleşinceye kadar her davadan feragat edilebilir ve bir usul hukuku kavramı olarak davadan feragatin açık, kesin ve koşulsuz olması, yasa gereğidir. 6100 sayılı Kanunun 309. maddesi; “Feragat ve kabul, dilekçeyle veya yargılama sırasında sözlü olarak ya- pılır. Feragat ve kabulün hüküm ifade etmesi, karşı tarafın ve mahkemenin muvafakatine bağlı değildir. Kısmen feragat veya kabulde, feragat edilen veya kabul edilen kısmın, dilekçede yahut tutanakta açıkça gösterilmesi gerekir. Feragat ve kabul, kayıtsız ve şartsız olmalıdır” şeklinde düzenlenmiş- tir. 24. Feragat yalnız mevcut davadan değil, o dava ile istenen hak özün- den vazgeçme anlamına gelir. Davadan feragat neticesinde feragate konu teşkil eden hak tamamen düşer ve artık bir daha dava konusu yapılamaz. 25. Oysaki geri almada davayı geri alan davacı, bununla talep sonu- cundan (yani hakkın özünden) feragat etmemekte, sadece davasını geri almakta ve onu ilerde tekrar açabilme hakkını saklı tutmaktadır. Ayrıca davadan feragat davalının rızasına bağlı olmadığı hâlde, davacının dava- sını geri alabilmesi için davalının açık rızası gerekir (Kuru, Medeni Usul Hukuku El Kitabı, C I, s. 478). 26. Kanun feragat ve geri alma için ayrı terimler kullandığı hâlde, uy- gulamada her zaman bu terim ayrılığına gereken dikkat gösterilmemek- te, bu ise karışıklığa neden olmaktadır. Mesela feragat yerine “davadan vazgeçme” veya davayı geri almaya “davadan vazgeçme” ve feragata da

RkJQdWJsaXNoZXIy MjU2ODA=