435
Yargıtay Kararları
bar tazminatı taleplerinin haksız olduğunu, dosyaya sunulacak olan CD
kayıtlarında görüleceği gibi davacının hırsızlık olayına karışması sebebiy-
le hizmet akdinin ahlak ve iyiniyet kurallarına uymayan davranışları sebe-
biyle haklı olarak feshedildiğini savunarak davanın reddini talep etmiştir.
C) Yerel Mahkeme Kararının Özeti:
Mahkeme, toplanan kanıtlar ve bilirkişi raporuna dayanarak fesih
bildiriminde davacının hırsızlık yaptığının iddia edilmediği, davacıya iş
sözleşmesinin depodan çıkan mallarla ilgi tahkikatın devam ettiği açıkla-
narak, ahlak ve iyiniyet kuralarına uymayan davranışlar sebebiyle 4857
Sayılı İş Kanunu’nun 25/II-e maddesi gereğince feshedildiğinin bildirildiği,
yaşandığı iddia edilen hırsızlık olayına dair suç duyurusunda bulunduğu-
na ilişkin savunmanın olmadığı, tahkikat aşamasında olduğu belirtilen bu
olayla ilgili olarak görev yeri değişikliği teklifinin kabul edilmemesi üze-
rine iş akdinin feshedildiği tanık anlatımlarında geçmekle birlikte esasen
bu aşamalardaki beyanlarından anlaşılacağı üzere davalı tarafın da bu
durumun kabulünde olduğu, yapılan bu açıklamalar çerçevesinde dava-
cının iş sözleşmesinin feshinin haklı olmadığı, bir an için ortaya çıkan bu
olay nedeniyle işverenin şüpheye düşmesinin doğal olduğu kabul edilse
dahi bu durumun geçerli feshe neden oluşturacağı, bunun da kıdem ve
ihbar tazminatına hak kazanmasına engel olmayacağı, işyeri değişikliğine
ilişkin prosedürün ise uygulamaya konulamadığının anlaşıldığı gerekçe-
siyle davanın kısmen kabulüne karar vermiştir.
D) Temyiz:
Kararı davalılar temyiz etmiştir.
E) Gerekçe:
1-Dosyadaki yazılara, toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni ge-
rektirici sebeplere ve davalı ... Tesis Şirketi vekilinin temyizden feragat
yetkisinin bulunmadığından bu yöndeki talebinin sonuca etkili olmadığı-
nın anlaşılmasına göre, davalı ... Tesis Şirketi’nin tüm davalı ... Şirketi’nin
aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir.
2-Anayasa’nın 138 ve 141. maddeleri uyarınca Hakimler, Anayasaya,
kanuna ve hukuka uygun olarak vicdanı kanaatlerine göre hüküm verirler
ve bütün mahkemelerin her türlü kararları gerekçeli olarak yazılır. Bu
gerekçede hukukî esaslara ve kurallara dayanmalı, nedenleri açıklanma-
lıdır.
Diğer taraftan 01.10.2011 tarihinde yürürlüğe giren 6100 sayılı
HMK.’un 27. maddesinde hukukî dinlenilme hakkı kurala bağlanmış-