HABERLER
  • Son Güncelleme : 06.09.2024 17:02
  • Haber Giriş : 04.09.2024 19:32
  • Etkinlik : 04.09.2024

Dilruba Kayserilioğlu’na 7 ay 15 Gün Hapis Cezası Verildi, İfade Özgürlüğüne Darbe Vuruldu!

İzmir’de bir sokak röportajında söylediği sözler nedeniyle yargılanan Dilruba Kayserilioğlu’na 7 ay 15 gün hapis cezası verildi, hükmün açıklanması geri bırakıldı.

Dilruba Kayserilioğlu’nun TCK 216/1 maddesi kapsamında “Halkı kin ve düşmanlığa alenen tahrik etmek” ve TCK 216/2 maddesi kapsamında “Halkın bir kesimini alenen aşağılamak”
suçlamasıyla yargılandığı davanın duruşması İzmir 35. Asliye Ceza Mahkemesi’nde görüldü.
İzmir Barosu yöneticileri, İstanbul Barosu Kadın Hakları Merkezi Sözcüsü Av. Birsen Baş Topaloğlu ve meslektaşlarımız duruşmada hazır bulundular.

İddia makamı esas hakkındaki mütalaasında iddianamede yazılı olan sevk maddeleri uyarınca Kayserilioğlu’nun cezalandırmasını talep etti.

Dilruba Kayserilioğlu savunmasında, halkı kin ve düşmanlığa tahrik etmek niyetinin olmadığını, sadece ifade özgürlüğü kapsamında görüşlerini dile getirdiğini ifade etti.

Mahkeme heyeti, TCK 216/1 maddesi kapsamındaki “Halkı kin ve düşmanlığa alenen tahrik etmek” suçlamasından beraat verdi, TCK 216/2 maddesi kapsamındaki “Halkın bir kesimini alenen aşağılamak”tan ise 9 ay ceza verdi. 1/6 indirim neticesinde Dilruba Kayserilioğlu’na 7 ay 15 gün hapis cezasına çarptırıldı; hükmün açıklanması geri bırakıldı ve adli kontrol kararı kaldırıldı.

İstanbul Barosu Kadın Hakları Merkezi Sözcüsü Av. Birsen Baş Topaloğlu, karara ilişkin yaptığı açıklamada, “Bir sokak röportajında Instagram.com'un kapatılması  ile ilgili düşüncelerinin sorulması üzerine söylenen ve eleştiri düzeyindeki söylemlerin suç oluşturduğu gerekçesiyle cezalandırılması yasal değildir. Anayasal güvence altında olan ifade özgürlüğüne aykırıdır. Siyasal iktidar tarafından  gerçekleştirilen haksız olduğunu düşündükleri uygulamalara yönelik vatandaşın eleştirilerini suç kapsamına sokarak ceza verilmesi hukuk devleti ilkelerine, adalete aykırıdır. Verilen ceza hükmün açıklanması geri bırakılmış olsa da ifade özgürlüğüne orantısız bir müdahaledir. Ayrıca niteliği itibarıyla cezaevine girmeyi gerektirmeyen bir suçtan dolayı tutuklama kararı vermenin ne kadar yanlış olduğu da bir kez daha ortaya çıkmıştır" dedi.

YAZDIR
Yükleniyor...