1857 tarihinde eşit işe eşit ücret talebi ile başlayan mücadelede yaşamlarını yitiren kadınların direngenliği haklı yolumuzun yapı taşıdır.
Bu sene 8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Gününü 6 Şubat 2023 tarihinde ülkemizde yaşanan depremin yarattığı üzüntüyle karşılıyoruz.
Bir gecede on binlerce yurttaşımızı, şehirlerimizi kaybetmenin yasındayken, halen kurulamayan geçici barınma düzeni sebebiyle kadınların ve çocukların sağlıkları büyük risk altında. Afetlerde kadınların güvenlik ve eğitim konusunda da daha fazla mağdur olduğunu ne yazık ki geçmiş deneyimlerimizden görüyor; biliyoruz. Yaşadığımız mağduriyetin kadercilik anlayışına bağlanmasını ise asla kabul etmiyoruz.
Yıl boyunca yaşanan bilhassa siyasilerin eşitlik karşıtı ayrımcılık içeren söylemleri, kadın hakları aleyhine yapılmaya uğraşılan yasal düzenleme girişimleri, kadınların adalete erişim engelleri, yargılamalarda yaşanan kadını mağdur eden hak ihlalleri, kadın cinayetleri ve kadına yönelik şiddet artarak devam etmiştir. İstanbul Sözleşmesinin iptali ile ilgili davaların reddi, infaz yasasındaki eksiklikler, şiddet faillerini cesaretlendirmiş ve toplumda cezasızlık algısının pekişmesine neden olmuştur.
Biz biliyoruz ki, kadına yönelik şiddetin önlenmesi hep birlikte mücadeleyi gerektirir. Toplumsal cinsiyet eşitliğinin sağlanmasına yönelik uygulamada herhangi bir etkin çalışma yapılmaması, aksine yaşanan geri gidişi biz hukukçular kaygıyla izliyoruz.
İstanbul Barosu Kadın Hakları Merkezi olarak bir kez daha vurgulamak isteriz ki; kadınların kazanılmış haklarından geri adım atılmasına yönelik her türlü girişimin karşısındayız.
Atatürk Devrimlerine ve kadının insan haklarının teminatı olan Laiklik ilkesine bağlılığımızı ve kadına karşı her türlü şiddetin sona ermesi için mücadelemizin devam edeceğini, yaşadığımız afet sonrası kadınlarımızla dayanışma içinde olduğumuzu kamuoyu ile paylaşırız .
İSTANBUL BAROSU KADIN HAKLARI MERKEZİ
Önceki