Gerçekleri cesurca yazan, Atatürk ilke ve devrimlerinin, Cumhuriyet’in yılmaz neferi UĞUR MUMCU’yu, katledilişinin 30. yılında saygı, sevgi ve özlemle anıyoruz…
Kalemi gerçekten yana olan, cesur gazeteci Uğur Mumcu 24 Ocak 1993’te karlı bir Ankara sabahında, karanlık güçler tarafından katledildi.
Mumcu’nun yüreği, Atatürk ilke ve devrimleri için, Cumhuriyet için çarptı. Gözünü budaktan sakınmadı. Bir kamu görevi olan gazeteciliği yurttaşların haber alma hakkı için, gerçekleri öğrenmesi için yaptı. Demokratik, laik, özgür ve bağımsız bir Türkiye istedi.
Ülkeye çöreklenen karanlık güç odaklarının üzerine korkusuzca yürüdü. 12 Mart ve 12 Eylül cuntalarının mahkemelerinde ağır ceza talepleriyle yargılandı. Hiçbir şey durduramadı onu.
Bugünlere ışık tuttu. Yaşananları bütün bağlantılarıyla, temelleriyle kitaplarında anlattı.
Cumhuriyetimiz için, Atatürk ilke ve devrimleri için, ülkemizin bağımsızlığı için, hukuk ve adalet için can verenleri saygıyla anıyoruz. Onun anısı ve verdiği mücadele bugün de yolumuza ışık tutmaktadır.
Uğur Mumcu’nun kalemini yere düşürmeyen, her şeye rağmen işini cesaretle yapan onurlu gazeteciler hâlâ vardır; Mumcu’nun anısı onun kalemini tutan ellerde yaşamaktadır!
Faili meçhullerin son bulduğu günlerin özlemiyle, Kuvayı-Milliye ruhunun temsilcilerinden Uğur Mumcu’yu bir kez daha saygı, sevgi ve özlemle anıyoruz.