HABERLER
  • Son Güncelleme : 02.10.2019 14:52
  • Haber Giriş : 04.10.2019 10:42
  • Etkinlik : 27.09.2019

Türkiye’de Bulunan Suriyeliler’in Hukuki Statüsü

İstanbul Barosu Staj Eğitim Merkezince düzenlenen seminerlerin yedincisi olan ‘Türkiye’de Bulunan Suriyeliler’in Hukuki Statüsü’ konulu toplantı 27 Eylül 2019 Cuma günü saat 17.30’da baromuz merkez bina konferans salonunda yapıldı.

Açılış konuşmalarını İstanbul Barosu Başkan Av. Mehmet Durakoğlu ve İstanbul Barosu Staj Eğitim Merkezi Yürütme Kurulu Başkanı Av. Elif Görgülü’nün yaptığı seminerde oturum başkanlığını Staj Eğitim Yürütme Kurulu Üyesi Av. Volkan Bahadır yaptı.

Marmara Üniversitesi Hukuk Fakültesi’nden Prof. Dr. Sibel Özel,  Uluslararası Koruma ve Geçici Koruma Kavramları konulu sunumunda:

“Sığınmacılarla ilgili meselelerde kavramların doğru kullanılması gerekmektedir. Uluslararası ve ulusal hukukta kullanılan kavramlar belli kategori yabancıları kapsamakta ve onların hak ve borçlarını belirlemektedir.

Mülteci kavramı 1951 Birleşmiş Milletler Sözleşmesinde tanımlanmıştır. Türkiye bu Sözleşmeyi coğrafi çekince ile kabul etmiş, dolayısıyla sadece Avrupa’da meydana gelen olaylar nedeniyle Türkiye’ye sığınanlar için bu statüyü uygulamıştır.

Aynı tanım Avrupa dışı ülkelerden gelip Türkiye’ye sığınanlar için şartlı mülteci olarak ifade edilmektedir.

Göçmen ise ekonomik nedenlerle bir ülkeye gidip yerleşmek isteyen kişiyi ifade etmektedir. Ancak bu terim bizim hukukumuzda İskân Kanunda özel olarak farklı bir şekilde tanımlanmıştır.

Geçici koruma kavramı ise ülkesinden ayrılmaya zorlanmış, ayrıldığı ülkeye dönemeyen acil ve geçici koruma bulmak amacıyla kitlesel olarak gelen yabancıları ifade etmektedir. Suriyeliler mülteci ya da göçmen değil, geçici koruma altında kişilerdir.” dedi.

MEF Üniversitesi Hukuk Fakültesi’nden Prof. Dr. Ayfer Uyanık, geçici koruma statüsünde olan Suriyeli hastaların; sağlık hakkı ve hizmetlerin koordinasyonu ile sağlık hizmetlerine ilişkin harcamaların karşılanması Göç İdaresi Genel Müdürlüğü tarafından üstlenildiği, SGK Başkanlığı tarafından genel sağlık sigortalılar için karşılanan sağlık hizmetleri ve bedelleri ölçüsünde sağlık hizmeti alabilecekleri, hasta katılım payı ödemedikleri, kural olarak acil ve zorunlu haller dışında özel sağlık kuruluşlarına doğrudan başvuramadıkları bilgisini paylaştı.

Prof. Uyanık, Türkiye’nin, ülkesini terk etmek zorunda olan, an itibariyle sayıları 3.667.435 olan geçici koruma altında bulunan Suriyeli’lerin temel insan hakkı olan sağlık hakkı ve insani yardım anlayışı ile devletin sağlık hizmeti sunumu için ayırmış olduğu mali kaynakların adil dağılımı meselesi arasında dengeyi korumakta zorlandığını ifade etti.

Marmara Üniversitesi Hukuk Fakültesi'nden Doç.Dr. Mustafa ERKAN, Geçici Koruma Statüsüne Sahip Suriyelilerin Çalışma Hakkı konulu sunumunda:

“Çalışma hakkı bir insan hakkı olarak hem uluslararası sözleşmelerle hem de Anayasa m. 48 ile güvence altına alınmıştır. Güvence altına alınan çalışma hakkı, Türkiye’de bulunan yabancılar için Anayasa m. 16 kapsamında uluslararası hukuka uygun olarak bazı sınırlamalara tabi tutulmuştur.

Yabancıların Türkiye’de çalışabilmeleri için çalışma izni almaları gerekli olup bu konudaki temel düzenleme “Uluslararası İşgücü Kanunu”’dur. Özel statülü yabancılar için özel düzenlemeler de yürürlüğe konulmuştur. Geçici koruma statüsü altında olan Suriyelilerin Türkiye’de çalışma hakları konusunda “Geçici Koruma Sağlanan Yabancıların Çalışma İzinlerine Dair Yönetmelik” 2016 yılının başında yürürlüğe girmiştir. İlgili Yönetmelik uyarınca, geçici koruma sağlanan yabancılar çalışma izni olmaksızın Türkiye’de çalışamaz ve çalıştırılamaz. Çalışma izni, bazı durumlarda çalışma izni muafiyeti, alınmadan çalıştırılan geçici koruma statüsündeki yabancılar için Uluslararası İşgücü Kanunu m. 23/f.5’te ifade edilen yaptırımlar uygulanır.  Türkiye’de var olan düzenlemeler geçici koruma altındaki yabancıların çalışma izinlerini düzenleme konusunda büyük ölçüde yeterlidir. Eksik olan husus, mevcut düzenlemelerin uygulanmamasıdır. Bu sebeple, geçici koruma statüsü altında bulunup Türkiye’de çalışan kişilerin büyük bir bölümü çalışma izni olmaksızın çalışmaktadırlar. Bu kişilerin çalışmalarını yasal hale getirmenin yolu 2016 yılında yürürlüğe konulan Yönetmelik hükümlerinin uygulanmasıdır.” dedi.

Toplantıya, Türkiye Barolar Birliği Başkan Yardımcısı Av.Hüseyin ÖZBEK, Staj Eğitim  Yürütme Kurulu Üyeleri Av.Gülseren AYTAŞ, Av.Dr.Ahmet AYAR ve Av.Çağdaş ARU  katıldı. Seminer sonunda katılımcılara teşekkür belgesi verildi.

 

 

YAZDIR
Yükleniyor...